• Nisan 27, 2024

ŞÜKRAN KURDAKUL

BySemih Hasançebi

Oca 18, 2021


(23 Mart 1927-15 Aralık 2004) Şair, yazar ve araştırmacı.

Şair, yazar, edebiyat araştırmacısı Kurdakul, İstanbul Şehremini 34. İlkokulu ile İzmir Karşıyaka ortaokulunu bitirdi. İzmir Karşıyaka Lisesi ikinci sınıfındayken, okulda Nâzım Hikmet’in şiirlerini okurken yakalandığı için Türk Ceza Kanunu’nun 142. maddesine aykırı eylemde bulunduğu varsayıldı ve hakkında dava açıldı. Dört buçuk ay tutuklu kaldıktan sonra okuldan çıkarıldı (1946), bu nedenle öğrenimini sürdüremedi. Bir süre İzmir Belediye Encümen Kaleminde daktilo memuru (1946), askerlik dönüşü Ziraat Bankası Bahçekapı Şubesinde depo ve muhasebe memuru olarak (1951-53) çalıştı. Yayınına katıldığı Yeryüzü dergisinin (11 sayı, 1951-52) Türkiye Komünist Partisi ile ilgisi bulunduğu gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu’nun 141. maddesinden yargılandı (1953) ve iki yıl tutuklu kaldı. Askeri Yargıtayda cezası bozularak beraat ettikten (1955) sonra Tan, Yeni Gazete ve Varlık Yayınevinde (1956-60) düzeltmenlik yaparak yaşamını sürdürdü. Türkiye İşçi Partisinin çeşitli yönetim kademelerinde (1963-68) bulundu. Yelken dergisini yönetti (1958-62). Ataç Kitabevini kurdu ve yönetti (1958-76); Ataç (30 sayı, 15 Mayıs 1962-1 Ekim 1964) ve Eylem (34 sayı, Mart 1964-15 Mayıs 1966) dergilerini çıkardı ve yönetti. Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu, ikinci başkanlığını (1977) yaptı. 1988’de PEN Yazarlar Derneğinin kurucuları arasında yer aldı ve 1989-91 yılları arasında ikinci başkanlığını, 1991-97 yılları arasında da başkanlığını yaptı. Uzun süren bir kanser tedavisinin ardından yaşamını yitirdi. İstanbul Sahrayı Cedit Mezarlığında toprağa verilmiştir.
Şiir, yazı ve hikâyeleri Fikirler, Çığır, Kovan, Genç Nesil, Kaynak İstanbul, Yeryüzü, Beraber, Yelken, Ataç, Yön, Eylem, Ant, Vatan, Yeni Edebiyat, Yeni Ufuklar, Yeni Dergi, Yansıma, Milliyet Sanat, Çağdaş Eleştiri, Yazko Edebiyat, Bilim ve Sanat, Yeni Düşün gibi dergiler ile Akşam, Yeni Gazete ve Cumhuriyet gazetelerinde yayımlandı. Ayrıca birkaç yıl Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı.
Çocukluk şiirleri Çocuk Sesi, Maceralar Dünyası ve Yedigün dergilerinde çıkmıştı. İlk şiir kitabını (Tomurcuk, 1943) henüz on altı yaşındayken yayımladı. Bu şiirlerine hüzünlü, kötümser bir hava hakimdir, Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri (1944) kitabında bu hava değişir, hüzün yerini yaşama sevinci ve umuda terk eder. Ölçülü uyaklı ve kişisel duygularını yansıttığı ilk şiir denemelerinden (1943-47) sonra toplumcu şiire yöneldi. Hapishanede yazdığı şiirlerden oluşan Giderayak (1956), içinde bulunduğu durumun havasından dolayı zorlukları anlatır. Ancak dışsal zorluklar değil, bu zorlukların şairin iç dünyasındaki etkileri görülür bu şiirlerde… “1940 Kuşağı”nın en genç şairi olarak tanındı. Ulusal kurtuluş, bağımsızlık, özgürlük ve sömürü izlekleri çevresinde geliştirdiği şiiri kalabalıklara seslenmek isteyen, eylemci bir şiirdir. Daha sonra ayrıntıdan kurtulma, denge, yeni bir ses arayışı Kurdakul’u kendisiyle savaşmaya iter. “Yeniden doğuşum” dediği Acılar Dönemi (1977) kitabındaki şiirlerinde geçmişe uzanan acılı bir duygusallık görülür.
Daha sonraki şiirlerde, “Giderayak’taki durgunluğun yerini hareketlilik almıştır. Eylemsizliğin ve umarsızlığın yarattığı üzünç kavganın getirdiği sevince dönüşmüştür. Onunla birlikte anlatım da değişmiştir: Canlı, duru, sarsıcı bir özelliğe kavuşmustur. Bunun için müzikten ve belâgattan yararlanılmış, eski şiirin imkânları denenmiştir. Çokluk düşünce duygunun, akıl hayalin üstüne çıkmıştır. Bu yüzden bazı parçalar kurulaşmış, derinlikten uzaklaşmış, hatta nutka kaçmıştır. Fakat özün doğurduğu dirilik ile biçimin ulaştığı yetkinlik bu kusurları çoğun gölgelemiş, mısraları alımlı kılmıştır.” (Asım Bezirci)
Gözlem ve yaşantılarına dayanan top+lumcu gerçekçi anlayıştaki hikâyelerinde orta tabakadan insanları ve yakın tarihte yaşanan bazı olayları ve insanları anlattı. 1970’li yılların başında yayımladığı hikâye kitaplarını 1987’de Öyküler adıyla bir araya getirdi. Araştırma ve inceleme kitaplarıyla da adını duyurdu. Bunlardan Şairler ve Yazarlar Sözlüğü ile dört ciltten oluşan Çağdaş Türk Edebiyatı en önemlileridir. Tüm kitaplarının yeni basımları 2002 yılından itibaren Evrensel Basım Yayın tarafından yapılmaya başlandı. Bir Yürekten Bir Yaşamdan adlı şiir kitabıyla 1983 Nevzat Üstün Şiir Ödülünü aldı. 2000 yılında TÜYAP 19. İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı seçildi.
ESERLERİ:
ŞİİR: Tomurcuk (1943), Zevklerin ve Hülyaların Şiirleri (1944), Giderayak (1956), Nice Kaygılardan Sonra (1963), İzmir’in İçinde Amerikan Neferi (1965), Halk Orduları (1969), Acılar Dönemi (1977), Bir Yürekten Bir Yaşamdan (1982, 50. Şiir Yılı nedeniyle toplu şiirleri, 1993), Ökselerin Yöresinde (1984, Ökselerin Yöresinde – Toplu Şiirler 4, 2001), Ölümsüzlerle (1985, Ölümsüzlerle – Toplu Şiirler 5, 2001), İhtiyar Yüzyıla Şiirler (1997), Boşuna Belindeki Anahtar Işığım Kilitlenmez ki Benim (seçme şiirler, 2000).
HİKÂYE: Tanığın Biri (1970), Beyaz Yakalılar (1972), Kurtuluştan Sonra (1973), Onların Çocukları (1975), Öyküler (dört kitabından seçmeler, 1987), Tanığın Biri – Beyaz Yakalılar (Toplu Öyküler 1, 2001), Kurtuluştan Sonra – Onların Çocukları (Toplu Öyküler 2, 2001).
DENEME-İNCELEME: İçe Kapanış / Charles Baudelaire (1959), Sosyalist Açıdan Türk-İş Yargılanıyor (Şaban Yıldız ile, 1966), Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (1971, 6. bas. 1999), Namık Kemal (1977), Nâzım’ın Bilinmeyen Mektupları (1986), Namık Kemal: Yaşamı-Sanatçı Kişiliği-Romancılığı (1991), Nâzım’dan Armağan (K. Coşkun ve Ö. Yağcı ile, 1990), Şairce Düşünmek (edebiyat yazıları, 1990), Çağdaş Türk Edebiyatı (4 cilt, 1992), En Güzel Öyküler: 28 Türk Yazarından Bir Seçki (1994), Nâzım Hikmet Şiirinde Belirgin Temalar: Nâzım Dünya ve Biz (Sennur Sezer ile, 2002).
OYUN: Zindandaki Şair (1990).
ANI: Cezaevinden Babıali’ye Babıali’den TİP’e (2004) * *
EMEĞİN ÖYKÜSÜ
Kitaplar ellerimle öykülendi
Düşlerim vurdu şiirler denizine
Eski ezgilerle coşkulanan
Sesimdir, çağları delip geldi.
En güzelle en yaşayan
Gözlerimden aldı rengini
Meriç köprülerinde
Alın terim karıştı suya
Santim santim ellerimde büyüdü
Süleymaniye ve Aya Sofiya.
Kaç iklimin toprağı bağrına bastı beni
Ustalığıma kefil olur tarihler,
Kaç dönem içimde savaş verdi.
Utkularım çağımın türküsünü söyler,
O türküler tezgâhında dönüyor şimdi. Şükran Kurdakul * * BİR ÖYKÜYDÜM SADECE Edremit’in Tahtakuşlar köyünde sağdıcım,
Zeytin ağaçlarından denize doğru rüzgârlanan
Dargın bakışlarınızı uykularıma çizerek
Zamanı böldüğüm dağ yollarında,
Gerçeği kendi yüreğinde kanayan
Çaresiz bir yolcuyum, oraya doğru
Bir öyküydüm,
Gözlerinizde yazıla yazıla.
Bakın bakalım,
Bir akşam sesi gibi ürkek
Nice anahtarın kilitleyemediği gözlerime.
Susun bakalım,
Sordukça yüreklendirmek için sizi.
Alın bakalım çocukluğu, gençliği, kanı
Kırk yılın sömüre sömüre bitiremediği.
Bir vuruşta dağları devirip yol açan
Edremit’in Tahtakuşlar köyünde sağdıcım.
Bir öyküydüm, sadece..
Bir kahve sohbetinde söyleye söyleye
Kendi dudaklarında kanayan.

Şükran Kurdakul

  • *
    EGE DALGALARI
    Denizdi, kıyılarında sürüklendiğimiz
    Solmayan, eskimeyen, yalnızlığını sarhoşluğa vuran deniz.
    Değişik uyumları içinde batı rüzgârlarının
    Delikanlı dalgalarla dalga geçiyordu baktım.
    Duyulmamış şarkıları soluğunda çıldıran
    Ey tadı düşüncemde yeşeren kavram
    Gençlik gibi yalnız düşlerle kelepçeli
    Yaşamın arkasına düşmeyen özgür elleri
    Coşkusunu çizdikçe bu rüzgârların
    Görülmemiş boyutlarla bildik çıkardım.
    Benimle gülerdi bu renk, bu çatı,
    Sustuğum yerde evren bile durmayı arzulardı.
    Vardık, sabırsız dönüşümler içinde sürekli
    İmbat bile saçlarımıza değinemezdi belki.
    Vardık…bakışla, düşünceyle, dalınçla
    Geceyle sarmaş dolaş, şafaklarla kol kola.
    Öyle bizdendi ki kıyı çizgisinden ötesi
    Mavi içinde yiter, mavi içinde bulurduk kendimizi.

Şükran Kurdakul

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.