Mike VanHelder
*
Luminance’yı / Parlaklığı değiştirmek (brightness/parlaklık ile karıştırılmamalıdır) kağıt üzerinde karmaşık görünebilir, ancak bir kez anladığınızda ve kullanmaya başladığınızda aslında basittir.
Başlangıç ve orta seviyedeki birçok görüntü yönetmeninin yaptığı en yaygın hatalardan biri, araçlarımızı ortamımız için birbirine karıştırmaktır.
Çok sayıda görüntü yönetmeni, kamera ve lense odaklanır, ancak bu, bir heykeltıraşın hangi keskiyi kullanacağını saplantı haline getirmesi ve önündeki devasa mermer bloğu görmezden gelmesi gibidir.
Aracımız bizim donanımımız değildir.
Daha önce ışık kalitesinden bahsetmiştik.
Bu sefer Luminance ve ters kare yasasından bahsedelim.
PARLAKLIK (LUMINANCE) NEDİR ?
Bazı profesyonellerde dahil bunları birbirinin yerine kullanacak olsa bile, Brightness ile Luminance aynı şey değildir.
Brightness, bir resmin ne kadar parlak olduğuna dair öznel bir yargıdır.
Luminance, bir nesnenin belirli bir mesafede ne kadar ışık yaydığının nesnel bir ölçüsüdür.
Bu, ıslaklık ve su hacmi arasındaki fark gibidir:
“Çimlerim daha ıslak” veya “çimlerim yeterince ıslak değil” diyebilirsiniz, ancak asla “çimlerim bugün tam olarak 5 ıslak” demezsiniz.
Bu Brightness’dir.
Öte yandan, “Çimlerimi sadece inç kare başına 2 fl oz su ile suladım” diyebilirsiniz. Bu Luminance’dir.
BRIGHTNESS BİR DEĞERLENDİRMEDİR.
LUMINANCE HEDEF BİR ÖLÇÜMDÜR.
Luminance, belirli bir nesneden ne kadar ışık gelip gözünüze veya kamera merceğine çarptığının bir ölçüsüdür.
Mevcut parlaklık birimi cd / m2 veya metre kare başına kandela’dır, ancak eski ders kitaplarında “nit”, “ayak-lambert” veya “stilb” olarak adlandırıldığını göreceksiniz.
Luminance, lümen, lüks veya ayak mumlarıyla ölçülmez diyebilirsiniz.
Hayır, tam olarak değil.
Lümen, bir şeyin yaydığı toplam ışık miktarı olan ışık akısının bir ölçüsüdür.
Bir ampulün lümen derecesi yüksek olabilir, ancak ışığın çoğu yanlış yönü gösteriyorsa, kimin umurunda?
Lüks ve ayak mumları, bir nesneye ne kadar ışık çarptığı, o nesneden kameranıza ne kadar ışık getirdiğinin ölçüsü değil, bir aydınlatma ölçüsüdür.
Su benzetmesine tekrar dönelim.
Diyelim ki evinizde bir çeşme var ve onu kullanmaya çalışıyorsunuz.
Lümen, evinizdeki toplam su basıncı gibi olacaktır.
Su basıncına sahip olmak iyidir, ancak tüm suyun çamaşır makinesine gitmesi önemli değildir.
Aydınlık, fıskiyeden ne kadar su aktığı olacaktır.
Peki ağzınıza çarpmak yerine çenenizden sıçrarsa, çeşmenin ne kadar su püskürttüğü kimin umurunda?
O çeşmeden gelen ve ağzınıza giren su diğer bir deyişle, bir nesneden çıkan ve onu lensinize ulaştırıp dönüştüren ışık yani Luminance’dir.
TERS KARE YASASI
Artık Luminance’nin ne olduğunu bildiğimize göre, onu nasıl kullanacağımız hakkında konuşalım.
Bunu yapmak için, parlaklığın uzaklığın karesine ters olarak azaldığını belirten ters kare yasasını anlamanız gerekir.
Formül açısından, parlaklık = 1 / d ^ 2. Şimdi, bu pratikte ne anlama geliyor?
Konunuzdan bir metre uzakta tam güçte bir ışığınız olduğunu varsayalım.
Işığı iki metreye taşırsanız, yani mesafeyi iki katına çıkarırsanız, nesnenizde yarısı kadar ışık göreceğinizi düşünebilirsiniz.
Bununla birlikte, ters kare yasası nedeniyle, aslında (½) ^ 2 veya ¼ ışık miktarını elde edersiniz.
Mesafeyi üçe katlayarak üç metreye çıkarırsanız, ışık miktarını ⅓ olarak elde edemezsiniz.
(⅓) ^ 2 veya 1/9 elde edeceksinizdir.
Bu, bir nesneye yakın bir ışıkla başlayıp onu biraz uzaklaştırırsanız, Luminance’de dramatik bir düşüş elde edeceğiniz anlamına gelir.
Bir metreden iki metreye gitmek, bir metrede ışığınızın yüzde 75’ini kaybetmeniz anlamına gelir.
Bu büyük bir değişimdir!
Peki ya ışığınızı bir yerine yedi metrede tam güçte başlatırsanız?
Yedi metrede maksimum ışığınızın
1 / 49’unu alıyorsunuz.
Işığınızı yedi metreden sekiz metreye taşıdığınızda maksimum ışığınızın
1 / 64’ünü elde edersiniz.
Pekala, 1 / 49’dan 1 / 64’e gitmek, ışığınızın sadece yüzde 25’inde göreceli bir azalmadır, aynı miktarı bir metreden iki metreye giderken yedi metreden sekiz metreye kadar hareket ettirseniz bile durum budur.
Başka bir deyişle, ışık kaynağınız konunuzdan ne kadar uzaksa, mesafe değiştiğinde Luminance’deki değişiklik o kadar az olur.
KULLANIMDA
Pratik olarak konuşursak, bu ne anlama geliyor?
Özneniz temel ışığınıza göre hareket edecekse, ışığınızı nesnenizden mümkün olduğunca uzağa konumlandırmak istersiniz, böylece Luminance farkı – ışığın arttığı veya azaldığı miktar – olabildiğince düşük olacaktır.
Büyük, dramatik bir aydınlatma değişikliğine gitmedikçe durum değişmez.
Bu, insan gruplarını çekerken de geçerlidir. Çok yakın bir ışık ayarlayın ve anahtarınıza en yakın kişi iyi aydınlatılmışken, en uzaktaki kişi az pozlanmış olacaktır.
Bazen yakın mesafelerde çekim yaparsınız ve dramatik bir düşüşü önlemek için ışığı yeterince geri alamazsınız.
Böyle bir durumda yaratıcı olmanız gerekir.
Sahneyi yeniden planlayın, ışığı yansıtmak için reflektörler kullanın veya anahtarınıza bir sürü dolgu ekleyin.
Bu aynı zamanda özneniz olarak arka planınızı aydınlatmak için aynı kaynağı kullanırken de geçerlidir.
Öznenizin arka planınızdan fırlamasını istiyorsanız ışığı yaklaştırın ve öznenizi arka plandan birkaç adım öteye taşıyın.
Parlaklığa yakın olmalarını istiyorsanız, ışığınızı uzaklaştırın ve konunuzun duvara biraz daha yaklaşmasını sağlayın.
Elbette, ışığınızı konunuza yaklaştırır veya uzaklaştırırsanız başka nelerin değişeceğini unutmayın.
Ve bu sadece ışığın kalitesi değildir. Örneğin,pencerelerdeki ve gözlüklerdeki yansımaları da göz önünde bulundurun.
ÖDEV
Tüm bunlar kağıt üzerinde karmaşık görünebilir, ancak ters kare yasasını gerçek hayatta kullanmaya başladığınızda, oldukça hızlı bir şekilde sezgisel hale gelir.
İşte ödeviniz:
Büyük, karanlık bir odada bir konuyu yarım metre aralıkla duvarın önüne koyun.
Konuyu doğru şekilde pozlamak için ihtiyacınız olan mesafeye yerleştirilmiş güçte bir ışık ayarlayın.
Çekime başlayın.
Şimdi ışıkla özneniz arasındaki mesafeyi iki katına çıkarın, ancak ışığı açmayın.
Konu nasıl görünüyor?
Sonra ışığınızın gücünü ikiye katlayarak ½ yapın.
Konu nasıl görünüyor?
Şimdi gücünüzü maksimuma çıkarın.
Konu şimdi nasıl görünüyor?
Arka plan nasıl görünüyor?
Hem gölgelere hem de yansımalara dikkat edin.
Sonra, güce geri dönün ve her şeyi tekrar yapın, ancak bu sefer konu ile duvarın iki metre önünden başlayın.
Konunuz arka plana göre nasıl görünüyor?
İlk sekansınızı ve ikinci sekansınızı karşılaştırın.
Nasıl sonuçlandığı üstüne düşünün.
Kaynak : VideoMaker
17 Ağustos 2020
Çeviri : Ali Utku
